29 Aralık 2008 Pazartesi

MSP Days'in Ardından

Bu haftasonu Microsoft Student Partner'lar olarak MSP Days'i gerçekleştirdik. MSP Days yaklaşık 350 kişilik katılımla Çankaya Üniversitesi'nde gerçekleşti. Etkinliğe hem dinleyici olarak hem de "Geçmişten Geleceğe İnternet" adlı sunumumla konuşmacı olarak katıldım. Hem konuşmacılar hem de katılımcılar için güzel bir etkinlik olduğu kanaatindeyim. Organizasyonda ve seminerlerde görev alan tüm MSP'lere; ve varlıkllarıyla bize destek olan Tayfun Akçay, Daron Yöndem ve Mehmet Tunçkanat'a teşekkür ederim:)

11 Aralık 2008 Perşembe

MSP Days Geliyor!!


Microsoft tarafından seçilen Microsoft Student Partner'larca hazırlanan ve yazılım teknolojilerinin tanıtılacağı bir etkinlikle geliyoruz. Ortalama 45'er dakikalık seminerlerle bir çok teknolojiyi daha yakından tanıma ve Microsoft Student Partner'lara sorularınızı yöneltme fırsatı bulacaksınız.

Ben de "İnternet'in Geçmişten Geleceğe Serüveni" adı altında bir konuşma yapacağım.

27-28 Aralık 2008 tarihlerinde Çankaya Ünivertsitesi'nin Konferans Salonu'nda düzenlenecek bu etkinliğe teknolojiyle ilgilenen herkesi bekliyoruz:)

Aşağıda seminer konularını görebilirsiniz.

  • İnternet'in Geçmişten Geleceğe Serüveni
  • Facebook Uygulaması Geliştirme
  • Photosynth
  • SharePoint
  • Güvenlik ve Yönetim
  • Robotics Developer Studio
  • XNA Game Studio 3.0
  • IronPython
  • Internet explorer 8.0
  • ASP.Net'te Navigasyon Kontrolleri
  • .Net Compact Framework 3.5
  • Windows Azure
  • Touchless SDK
  • Windows Mobile
  • Imagine Cup
  • Surface

18 Kasım 2008 Salı

GENÇSEN GELECEKSİN 2.0, ODTÜ

Geçen yıl yoğun ilgi gören etkinlikte, bu yıl da CEKILISLE 1 KISIYE VERİLECEK olan PDA'yı kazanabilir, seminer salonu disinda kurulacak olan standda da XBOX360 ile oyun oynayabilirsin. Ayrıca Turkcell’in de hediye internet kullanım kartlarını edinebilirsin. Geleceğin neler getireceği, yeni teknolojiler ve fırsatlarla ilgili yapılacak olan ve Microsoft Mobile MVP'si (Most Valuable Professional) Ekin Özçiçekçiler ile Turkcell Akademi Eğitmeni Yafes Murat Duygulutuna'nın konuşmacı olarak katılacağı etkinliğin içeriği şu şekilde:


Yakın Geleceğin Mobil Teknolojilerine Bakış

• İletişim Pazarı ve Gelecek
• Mobil Gelecek ve Yaklaşımlar
• Mobil İmza ve Mobil TV
• Wimax ve Gelecek
• 3G ve Türkiye'de Yaratacağı Fırsatlar
• Mobil Cihazların Geleceği
• Mobil Uygulama Pazarı


Yakın Geleceğin Yazılım Teknolojilerine Bakış

• Yazılım + Servisler Vizyonu
• Geleceğin Internet Yaklaşımları
• Online Medya, IPTV ve Gelecek
• İnsan-Bilgisayar Etkileşimi
• Oyun Geliştirme ve Fırsatlar
• Açık Kaynak Yazılım Geliştirme
• Mobil Uygulama Geliştirmek

Sen de geleceğin hayatımıza neler getireceğini merak ediyor; Turkcell internet kullanım kartı elde etmek, XBOX360 ile tanışmak ve çekilişle PDA kazanmak istiyorsan seni de bekliyoruz.


Tarih:
27 Kasım 2008, Perşembe
Saat: 16.40

Yer:
Sevim Tan Amfisi
Elektrik ve Elektronik Mühendisliği, D binası
ODTÜ



Sorularınız için Microsoft Student Partner'lara danışabilirsiniz:

Murat Alıravcı
murat.aliravci@msakademik.net

Cemil Uzun
cemil.uzun@msakademik.net



Ayrıntılı bilgi için:

http://www.gencsengeleceksin.com/

http://www.ieee.metu.edu.tr/

5 Kasım 2008 Çarşamba

Windows HPC Server 2008 Lansmanı

Paralel programlamanın hızla önem kazandığı ve yakın geleceğin önemli teknolojilerinden olacağının öngörüldüğü şu günlerde, Microsoft bu konuda öncülük edecek yazılımlardan birinin lansmanını yapıyor. Windows HPC Server 2008, 64 bit mimaride çalışan ve günümüz teknolojisinde rahatça kullanılan bir cluster teknolojisi.

HPC: High Performance Computing
Açılımı "High Performance Computing" olan HPC, birden fazla işlemcinin gücünü bir araya getirip tek bir sistemmiş gibi çalışmalarını sağlayan bir cluster teknolojisi. Böylelikle işlenmesi aylar ya da günler alan veriler bu teknolojiyle çok daha çabuk sonuçlandırılabilecek. Örneğin daha öncesinde 26 günde biten bir hesaplama, Windows Server 2008 ile 26 saat içinde sonlandırılabildi. Henüz bilim çevreleri (NASA, CERN, TÜBİTAK...), üniversiteler ve özel firmalarca yüksek hesaplama kapasitesinden faydalanmak için kullanılan bu sistem gelecekte çok daha yaygın hale gelecek. Vaktinizi uydurabilirseniz kaçırmayın derim. Ben de orda olmaya çalışacağım:)

Haa unutmadan! Etkinlikle ilgili detaylı bilgi almak ve etkinliğe kayıt olmak için buraya tıkmalanız yeterli.

Aşağıdaki linkler de bu konuda daha detaylı bilgi edinmenize yardımcı olabilir.
HPC Server 2008 Resmi Sitesi
HPC Server 2008 Topluluk Sitesi
HPC Teknolojisi Haber ve Bilgi Sitesi
HPC Technet Sitesi
HPC MSDN Sitesi
HPC Server İndirmek ve Denemek İçin

14 Ekim 2008 Salı

Web Aramalarında Yeni Boyut: Semantik Arama

Son yıllarda arama motorunun öneminin Google ile birlikte anlaşılması ile birlikte bu konuyla ilgili araştırmalar ve yeni projeler hız kazandı. Şu an bunların en önemlilerinden biri, belki de en önemlisi, semantik arama motorları. Piyasaya çıkan bir çok semantik arama motorunun Google'u tahtından indirip indiremeyecekleri merak konusu. Ancak bazıları büyük yatırımlarla kurulmuş olsa da (21 milyon dolar sermaye ile bir Türk tarafından kurulan Hakia gibi) henüz yeterince iyi olmadıkları kesin. Ama semantik web olarak da tabir edilen Web 3.0'ın gelişiyle, gelecek onlar için çok daha parlak olacak. Microsoft Live Search de Powerset'i bünyesine katarak bu konuda akıllıca bir yatırım yaptı. Ayrıca Google'un büyük yükselişinde önemli bir etken olan Page Rank teknolojisine rakip olan Live Search'un Browser Rank atağı da Microsoft'un elini kuvvetlendirecek gibi duruyor.

Neyse efendim, gelelim asıl konumuza. Halihazırda yetersiz olan birçok firma Semantik teknolojiler konusunda uğraşadursun, Cognition isimli bir firma 24 yıllık bir çalışmanın sonucu olarak İngilizce kelimelerin anlamını anlayabilen en gelişmiş semantik haritayı geliştirdiğini iddia etti. Bu ise başta internet aramaları olmak üzere bir çok konuda çığır açacak gibi görünüyor. Örneğin buraya tıklayarak, bu teknolojiyi Wikipedia aramalarında deneyebilirsiniz.

"Akıllı" elektronik sistemlere giderek yaklaşıyoruz. Gelecekte insanların yaptığı işlerin çoğu bilgisayarlara devredilebilir. Bekleyelim görelim hatta elimizden geldiğince bu gelişmelere ortak olalım:)


Halihazırda semantik arama motorlarına da aşağıdaki linklerden göz atabilirsiniz.
http://www.hakia.com/
http://www.powerset.com/
http://www.semantifind.com/

INETA Capital Hit


INETA, açılımı International .Net Association olan, küresel Microsoft .Net kullanıcıları grubu. INETA Ağustos ayında İstanbul'da gerçekleşen Summer Hit'ten sonra, Ekim ayında da Ankara'da Capital Hit'i gerçekleştirecek. 18-19 Ekim tarihlerinde Çankaya Üniversitesi'nde gerçekleşecek etkinlikte katılımcıları yoğun bir program bekliyor. Kaydınızı da buradan yaptırabilirsiniz.

3 Ekim 2008 Cuma

Imagine Cup '09 Tanıtımları ve DremSpark Install Fest

Daha önceden de belirttiğim gibi üniversitelerdeki Imagine Cup tanıtımları ve DreamSpark Install Fest etkinliklerinin tarihleri kısmen belli oldu. Şimdilik belli olan tarihler ve yerler şöyle:

ODTÜ
7 Ekim 2008, Saat: 18.00
Endüstri Mühendisliği, Mavi Amfi

Hacettepe Üniversitesi
7 Ekim 2008, Saat: 15.00
K Salonu

Çankaya Üniversitesi
9 Ekim 2008, Saat 15:00
Mavi Salon

Pamukkale Üniversitesi
9 Ekim 2008

Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü
9 Ekim 2008, Saat 13.30
Rektörlük Konferans Salonu

Koç Üniversitesi
9 Ekim 2008, Saat 18:00
Sci-Z24

Gazi Üniversitesi
9 Ekim 2008 , Saat 10:30
Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Akademi Salonu

Ayrıntılı bilgi için üniversitenizin MSP'sine danışabilirsiniz.

http://www.imaginecup.com

http://dreamsparktr.msakademik.net

29 Eylül 2008 Pazartesi

Google' dan mobil işletim sistemi: Android

Uzun zamandır Google'un cep telefonu piyasasına gireceği söyleniyordu. Ancak Google bazı iddiaların aksine cep telefonu değil, cep telefonu işletim sistemi (mobile device platform) piyasaya sürdü. Google'un son yıllardaki yayılımcı politikasına uygun olan bu hareketle, dünyadaki bilgisayar sayısının 2 katından fazla olan cep telefonlarına marka farkı olmaksızın ulaşmak hedefleniyor. Bu konuda Google CEO'su Eric Schmidt şunları söylüyor:
"Today's announcement is more ambitious than any single 'Google Phone' that the press has been speculating about over the past few weeks. Our vision is that the powerful platform we're unveiling will power thousands of different phone models." (5 Kasım 2007, Open Handset Alliance Toplantısı)

Android, linux kernel üzerinde çalışıyor ve kaynak kodları açık. Yani ilgilenen herkes Android'e yeni modüller ekleyebilecek, hatta Google'un açıklamasına göre core componentlerini bile değiştirebilecek. Hızlı inovasyonların yolunun açık kaynak kodlardan geçtiğini anlayan Google da bu yöndeki yazılımları duyurmak ve teşvik etmek için geçtiğimiz yıl "Android Developer Challenge I" isimli bir yarışma düzenledi. 70 ülkeden 1788 yazılımın katıldığı yarışmanın sonuçları da geçtiğimiz ağustos ayında belli oldu. Finale kalan 50 yazılımdan 10'u 275.000$ ve bir diğer 10'u da 100.000$ lık ödüllere layık görüldüler. Google ayrıca bu gibi yazılımcıların kendi eklentilerini "Android Market" adı altında oluşturulacak bir online mağazada satabileceklerini duyurdu. Burada sunulan yazılımların kontrol edilmeyeceği, yalnızca kullanıcı yorumları ve puanlamalarıyla yetinileceği belirtildi.

Aslında bu gelişmelerin temelleri çok daha öncesinde atıldı. 5 Kasım 2007'de Open Handset Alliance (kısaltması OHA :)) ) diye bilinen ticari bir ittifak kurdu. 34 şirketten oluşan bu ittifakta Google, Intel, Motorola, HTC, T-Mobile, Qualcomm, NVIDIA, Samsung, LG ve eBay gibi bir çok farklı daldan şirket bulunuyor. Ortak amaç ise cep telefonları için açık standartlar (open standards) geliştirmek. Bu ittifakın ürünü ise bir açık kaynak kodlu mobil platform olan Android. Geçtiğimiz günlerde Android platformu ile çalışan ilk cep telefonu olan T-Mobile G1 piyasaya sunuldu; Hem de iPhone gibi 2 yıllık bir kontratla 179$'a satılıyor. Kimilerine göre bu bir "iPhone killer", kimilerine göre ise henüz yolun başı. Ama aslında mesele şu andaki popüler tartışmalardaki gibi "T-Mobile G1 vs. iPhone 3G" gibi bir karşılaştırmadan çok öte, mobile dünyasının geleceğini belirleyecek.

Şimdi ise bu ittifaka katılmayan mobil işletim sistemi geliştiriciler Microsoft, Nokia, Apple, RIM (Blackberry'nin sahibi), Symbian ve Palm gibi şirketlerin yönlerini nasıl çizeceği merak konusu.

18 Eylül 2008 Perşembe

2008/2009 MSP Blogları Listesi

Ali Uğur Çakmak
Alper Özçetin
Bahar Inak
Bilgehan Gürünlü
Bugra Kocatürk
Burak Kanmaz
Çağrı Erdoğan
Cemil Uzun
Deniz Demir
Doğukan Sönmez
Doruk Dalçam
Erçin Yontar
Fatih Coşkun
Gazi Akyüz
Gazi Gökhan Besler
Gökhan Gülbiz
Görkem Güngör
Gülşah Yıldızoğlu
İbrahim Kıvanç
Kürşad Koç
Mehmet Aydın Bahadır
Murat Alıravcı
Murat Duman
Murat Hacıoğlu
Mustafa Kaya
Oğuz Yılmaz
Okan İnecikli
Ömer Faruk Özdemir
Özlem Hancıoğlu
Selim Özenç
Sevgi Yiğit
Suna Eralp
Turkan Bakmis
Yasemin Avcular
Yeşim Araç
Yiğit Kıran
Yunus Karadağ

DreamSpark Artık Türkiye'de!

Microsoft'un geçtiğimiz günlerde duyurduğu gibi öğrencilere Microsoft ürünlerini ücretsiz kullanma izni veren DreamSpark artık Türkiye'de de kullanıma açıldı. Öncelikle 6 ildeki, 9 üniversitede kullanıma geçilen uygulama yakın zamanda diğer üniversitelere de yayılacak. DreamSpark'ın kullanılabilir olduğu halihazırdaki üniversiteler şunlar: Bilkent, Bozok, Ege, Erciyes, Gazi, Koç, ODTÜ, Osmangazi ve Yıldız Üniversiteleri. Eğer bu üniversitelerden birinde okuyorsanız üniversitenizin ilgili sayfasını ziyaret ederek bu yazılımları kullanmaya hemen başlayabilirsiniz. İlgili bağlantılar için buraya tıklayabilirsiniz.

Proje kapsamında kullanılabilecek ürünlerin listesine ise buradan bakabilirsiniz.

Henüz üniveristenizde DreamSpark yok mu?
Üniversitenizde DreamSpark henüz faliyette değil diye üzülmeyin! Ekim ayında hemen her üniversitede yapılacak olan Imagine Cup tanıtım sunumlarında DreamSpark aktivasyon kodları da dağıtılacak. Detaylara sunumlarla ilgili ayrıntılar kesinleştikten sonra buradan ulaşabilirsiniz.

13 Eylül 2008 Cumartesi

Tanrı'nın Sırrını Keşfetmek!!

Son günlerde herkes CERN' deki LHC deneyini ve bu deneyin dünyayı yok etme olasılığını konuşuyor. Peki, bilim çevrelerinden çıkıp da kahvelere kadar ulaşan ve henüz başladığı günde oluşan sıra dışı depremlerle de ilişkilendirilip insanların korkularını artıran, Vatikan’ın da karşı çıktığı tarihin en büyük deneyi nedir, neyi amaçlar ve insanlık tarihine ne tür katkıları olabilir? Hep birlikte bu konuya bir göz atalım.

CERN, toplam çalışan sayısı 8 bini aşan İsviçre’de bulunan Avrupa Nükleer Araştırmalar Merkezi’dir. 1954’te kurulmuş ve aralarında World Wide Web adresleme sisteminin de bulunduğu birçok buluşu gerçekleştirmiştir. Şu sıralar ise, malumunuz, tarihin en büyük deneyini yapıyorlar. CERN’ deki Hadron Çarpıştırıcısı deneyini Avrupa ülkelerinin yanı sıra ABD, Çin, Japonya, Rusya ve Hindistan da destekliyor. Türkiye de CERN’ e tam üye olmamasına rağmen araştırmalara bilim adamları aracılığıyla destek sağlıyor. Deneyin maliyeti hakkında ise milyarlarca dolarlardan bahsediliyor.

Peki, nedir bu deney? Yerin 150 metre altında 27 kilometre uzunluğundaki tünelde ışık hızına yakın hızda hareket eden proton parçacıkları saniyede 40 milyon kez çarpıştırılacak, bu sayede de mikro ölçekte bir Big Bang (Büyük Patlama) gerçekleştirilecek. Bu deneyde açığa çıkması beklenen madde teoride Big Bang sırasında oluşan ve maddeye kütle kazandırdığı tahmin edilen, tanrı parçacığı diye de tabir edilen, Higgs bozonu. Ancak röportajlara ve deneylere bakıldığında CERN yetkilileri de ne olacağını tam olarak kestiremiyorlar ve heyecan içinde bekliyorlar. Çünkü bu güne kadar bu konudaki çalışmalar yetersizdi ve her şey teoride kalmıştı. Ama şu bir gerçek ki, büyük bir buluş yapmak üzere olduklarına hemfikirler. Yalnız bu konuda dünya bilim otoritelerince de kamuoyuna yansıyan tartışmalar var. Bir kısım uzmanlar parçacıklar çarpıştığı sırada oluşacak kara deliklerin dünyayı yutabileceğinden çekiniyorlar. Bunun dışında oluşacağı tahmin edilen strangelet (Türkçe’de bunlara “garipçik” diyebiliriz.) parçacıklarının da ne tür bir sonuç yaratacağı bilinmiyor ancak en çekinilen konulardan biri de bu. Diğer taraf ise çok küçük ölçekte oluşacak bu kara deliklerin kütle çekim enerjisi çok düşük olacağı için oluşur oluşmaz yok olacağını savunuyor. Buna kanıt olarak da her an uzaydan gelen yüksek enerjili parçacıkların dünyamıza çarpmasını ve bu konuda olumsuz bir sonuca yol açmamasını gösteriyorlar. Çarpışma bir buçuk-iki ay içinde gerçekleşecek, sonucunu beraber göreceğiz ya da kötü ihtimalle hiçbirimiz göremeyeceğiz:)

Bu konudaki tartışmalar için şu adrese de bakabilirsiniz:
http://www.risk-evaluation-forum.org/


Peki, bu deneyin katkıları neler olabilir? Deney sonuçlarının fizik kanunlarını değiştireceği ve yeni parçacıkların keşfedileceği öngörülüyor. Atomun içindeki proton ve nötronları oluşturan kuark ve gluon parçacıkları gözlenecek. Önce atomu sonra çekirdek ve elektronları; daha sonra da çekirdek içindeki nötron ve protonları keşfeden insanoğlu için belki de bilimde bir sınıf daha atlamanın vakti geldi. Bu deney nanoteknoloji, elektronik, enerji, süper iletkenler gibi birçok konuda köklü devrimlerin tetikleyicisi olabilir. “2001: A Space Odyssey” deki benzetme gibi belki de yeni bir çağa adım atan bir “bebek” sayılabilir insanoğlu. Bu konudaki gelişmeleri ancak bekleyerek görebileceğiz.

CERN ve Bilişim
Tüm bunların dışında beni ilgilendiren kısımların başında CERN’ in çalışmalarının bilişim dünyasına şimdiden sağladığı katkılar yer alıyor. CERN’ in ürettiği bilgi miktarının devasa boyutları sebebiyle artık WWW altyapısı yeterli gelmiyor. LHC (Large Hadron Collider) Projesi ile daha da artacak bu bilgi akışını sağlamak için CERN araştırmacıları yeni bir bilişim altyapısı kurmuş durumda. GRID adı verilen bu “süper hızlı internet” şu an çok kısıtlı bir kullanıma sahip. Ancak altyapı çalışmaları dünyanın çeşitli yerlerinde başlamış durumda. Dünya üzerinde birçok bilgisayarı birbirine bağlayıp müthiş bir işlem gücü oluşturmaktan bahseden bu proje ile kullanıcılar tüm bilgilerini internette saklayacak ve bu bilgilere dünyanın herhangi bir yerinden ulaşabilecekler.

Bu konuda ayrıntılı bilgiye de şuradan ulaşabilirsiniz:
http://www.timesonline.co.uk/tol/news/uk/science/article3689881.ece


Düşünün bir kere CERN’ deki LHC projesinde çok küçük zaman birimlerinde oluşacak parçacıkları 4 detektörle gözlemlemek ve bu verileri yeterince hızlı bir şekilde işleyip depolamak için CERN’ in zaten bu konulara ağırlık vermesi gerekiyor. Yıllık 15 petabyte (15 milyon gigabyte) bilgi üreten (bu yıl 20-25 petabyte’a çıkması bekleniyor) CERN’in bu konuda elbette ki en büyük devrimci olması çok doğal. Zaten CERN’de halihazırda yaklaşık 100 bin bilgisayarın birbirine bağlanmasından oluşan bir süper bilgisayar kullanıldığından bahsediliyor(Ben internetin yalancısıyım(: ). Yani bilişim alanındaki insanların da ufuklarını geliştirip bu türden bir devrime de hazır olması gerek.


CERN’ de “Tanrının sırrı” nı araştıran LHC projesinin 10 yıl süreceği tahmin ediliyor. Bizler de sonuçlarını ömrümüz yettiğince görecek, belki de tanrının sırrına ortak olup, şaşırmaya devam edeceğiz. Umarım o zamana kadar Türkiye de, CERN’e tam üye olur:)

Deneyle ilgili daha detaylı bilgi için şuraya bakabilirsiniz:
http://www.biltek.tubitak.gov.tr/haberler/fizik/s-484-8-10.pdf

30 Ağustos 2008 Cumartesi

3, 2, 1, başla!!

Herkese merhaba,
Ben Murat Alıravcı, ODTÜ Endüstri Mühendisliği 4. sınıf öğrencisiyim. Bu yılki Microsoft Student Partner Programına kabul edililmem sebebiyle bir bloga ihtiyaç duyduğumu farkettim, daha doğrusu fark ettirildim:) Bu program sayesinde umarım kendimi yazılım sektörüyle ilgili geliştirme fırsatı bulup, sektörü daha yakından tanıyabilirim. Önümüzdeki yılın nasıl bir yıl olacağını şimdiden şiddetle merak etmeye başladım.
İlk yazı için bu kadar yeterlidir sanırım. Şu an biraz acelem var aslında. Adana'dan Mersin, Taşucu'na doğru yola çıkmam gerekiyor. Sualtında araştırma yapmak için güzel bi hava var bu haftasonu:)
Bol güneşli günler