4 Temmuz 2009 Cumartesi

Imagine Cup Dünya Finalinde Türk Ekibine Destek Olun!

Bildiğiniz gibi Imagine Cup Türkiye finalinde birinci seçilen CogoStaff ekibi Kahire'deki dünya finallerinde Türkiye adına yarışıyor. Bu yılki finallerde jüri kararı dışında bir de bir de halkın seçimi adı altında bir oylama yapılıyor. Ben Türkiye ekibinin videosunu izledim, beğendim ve oyladım. Siz de benim gibi İstanbool takımına oy vererek sahnede "Türkiye" isminin söylenmesine katkı sağlamak istiyorsanız aşağıdaki linkten oylamaya katılabilirsiniz.

http://peopleschoice.imaginecup.com/default.aspx

19 Nisan 2009 Pazar

Gençsen Geleceksin 2.0'ın Ardından

Microsoft ve Turkcell'in beraber düzenlediği Gencsen Geleceksin 2.0 etkilikleri geçtiğimiz haftalarda sona erdi. Yurt çapında 50'den fazla üniversitede gerçekleşen etkinliklerde geleceğin yazılım ve mobil teknolojileri anlatıldı. Microsoft Türkiye'nin "Türkiye Bilişimle Kalkınıyor" vizyonu çerçevesinde öğrencilere kariyer seçimlerinde ya da geleceğe dair iş kurma planlarıyla ilgili olarak geleceği parlak olan iş sahalarıyla ilgili bilgi verildi. Yalnızca bilgi vermekten de öte, eğlenceli aktiviteler gerçekleşti.

Ben de etkinlik kapsamında Dicle ve Erzincan Üniversitelerinde konuşma şansı buldum. Bu okullarda benimle ilgilenen ve yer yer kaybolmamı engelleyen herkese teşekkür ederim:) Ayrıca Microsoft'tan Mehmet Hocamıza ve Emel Hanıma da bana bu zevkli deneyimleri yaşattıkları için tekrar teşekkür ediyorum.




Dicle Üniversitesi



Erzincan Üniversitesi

Are You Certifiable?




Yazılım alanında sertifika almayı mı düşünüyorsunuz? Sistem uzmanı mısınız? Ya da sadece bilgi seviyesinizi test etmek mi istiyorsunuz? O halde Microsoft'un "Are You Certifiable?" adlı oyunu ilginizi çekecektir.

www.areyoucertifiable.com adresine girip, ITPro ve yazılım geliştirme seçeneklerinden birini seçerek bu eğlenceli oyuna siz de başlayabilir, örnek sorularla sertifika için yeterliliğe sahip olup olmadığınızı görebilirsiniz.

9 Nisan 2009 Perşembe

Imagine Cup Blogger Yarışması

Dünyanın öğrencilere yönelik en büyük teknoloji yarışması olan Imagine Cup'ın Kahire'deki dünya finallerine katılıp dünyanın en görülesi yerlerinden biri olan Mısır'ı keşfetmeyi ister misiniz? Hem de yolculuk masraflarınız Microsoft Türkiye tarafından kaşılanacak! Cevabınız "evet" ise yapmanız gereken şey çok basit. Imagine Cup Blogger yarışmasına kaydolun ve Imagine Cup'ı anlatan en güzel blogu yazın.

Unutmayın, klavyenizin ucunda Kahire var!


Başvuru ve detaylı bilgi için buraya tıklayın.

7 Nisan 2009 Salı

Tarihin En İyi Televizyon Reklamı

Oturmuş yarınki sınavıma çalışırken canım sıkıldı ve aklıma gelen bir konuyu araştırmaya koyuldum:

Tarihin en iyi reklamları!

Peki tarihin en iyi televizyon reklamının televizyonda yalnızca iki kere gösterildiğini biliyor muydunuz? Bahsettiğim reklam Apple'ın 1984'teki Macintosh reklamı.

Gelin biraz inceleyelim. Reklam, Orvel'in 1984 romanındaki temayı işliyor. Aslında kitabı okumasanız da temayı gayet iyi biliyorsunuz: "Big Brother is Watching You!"

Yurtdışındaki ilk "Biri Bizi Gözetliyor" yarışmasına verilen isim bu kitaptan alıntı: Big Brother! İlk BBG'nin Hollanda'da yapıldığını düşündüğümüzde şaşırtıcı bir isim gibi görünüyor. Bizde de pek kimsenin "Big Brother" in ne anlama geldiğini bilmediği gözönünde bulundurulduğu için olsa gerek, program adı olarak temayı daha dolambaçsız gösteren bir isim kullanılmış.

Peki reklamı bu kadar özel kılan neydi? O yıllarda IBM piyasayı domine ediyordu ve reklamda buna bir atıfta bulunulmuştu. Zaten reklamdaki "Big Brother"ın konuşmasını dinlerseniz kolaylıkla anlayabilirsiniz. İnsanların sevmediği bir kavramı, Hitlervari bir karakteri IBM ile; kendi markasını ise bu tutsaklığı bitiren sarışın atletle eşleştiriyor Ridley Scott reklamda. Bu arada şaşırmayın, yönetmen Ridley Scott; şu anda tarihin gelmiş geçmiş en önemli yönetmenlerinden gösteriliyor. O zamanlar da Hollywood'da bu kadar sükse yapmasa da, iyi işler çıkardığını biliyoruz. Blade Runner ve Allien gibi klasikleri çoktan onu hakettiği üne kavuşturmuştu. Bu arada reklam bütçesi 900.000 $ idi ve reklam televizyonda iki kere gösterildi. Birincisi 1983'ün son saatlerindeydi, yıl sonu ödüllerine yetiştirilmek istenmişti. Diğeri ise ürünün piyasaya çıkmasına kısa bir süre kala Amerikan Futbol Ligi'nin final maçı olan Super Bowl sırasındaydı. Reklam birkaç hafta boyunca da sinemalarda gösterildi. Bu reklamda birlikte Apple o zamanlarda yeniliğin ve özgürlüğün bir simgesi olmayı hedefledi. Reklamın bir başka özelliği de Super Bowl maçlarının reklamcılar için bu kadar başarılı bir şekilde kullanılabileceğinin göstergesiydi.

Neyse reklamdan çok bahsettik, şimdi seyredelim bakalım. Seyrederken "Big Brother"ın konuşmasına dikkat edin, daha iyi anlayacaksınız.

http://www.youtube.com/watch?v=Z8ji0B98IMo

Tarafsız bir gözle reklamı değerlendirdiğime inanıyorum:) Geçmişin başarılarından ya da başarısızlıklarından ders alarak önümüzü şekillendirmek her zaman daha kolaydır. Tecrübe kimin tecrübesi olursa olsun, katkısı onun sonuçlarına ulaşabilen ve bu sonuçları kullanabilen herkese açıktır.

5 Nisan 2009 Pazar

Microsoft Student Partner blogları tek bir platforma toplanıyor

Türkiye MSP'lerinin blog girdilerine kolayca ulaşılabilmesi ve rahat takibi için yazılarımızı ortak bir ortamda paylaşmaya karar verdik. Teknik altyapıyı hazırlayan herkese teşekkürler. Aşağıdaki adresten bizlerin yazılarına ulaşabilirsiniz.
http://www.mspturkey.com

4 Nisan 2009 Cumartesi

31 Mart 2009 Salı

2008'de Online Reklamlar, Reklam Pazarındaki Yerini Büyütmeye Devam Etti

Bugün bir yazı okurken dikkatimi çekti, Amerikan Gazetecilik Derneği'nin 2008 yılı ile ilgili güncelledeği son rakamlara baktığımızda ABD'de gazetecilik endüstrisinde reklam gelirlerinin azaldığını görüyoruz. Geçtiğimiz yıl endüstrinin bu gelirlerindeki düşüş %17'ye yaklaşırken, online reklam gelirlerindeki düşüş ise %1.8'de kaldı. Yani gazetecilik endüstrisinin reklam gelirleri düşerken online reklam gelirleri hala stabilitesini koruyor. Tüm bunların yanında online reklam sektörü 10.6% büyüme ile marketteki payını artırıyor. Online reklam pazarında arama reklamları 2007'ye göre %20 artarak online reklam pazarında payını %57'ye çıkarırken, online video reklamları da %2'den %3'e sıçradı. Online reklamcılığın büyüme hızı 2007'ye göre azalsa da, hala çok sağlam temeller üzerine kurduğu yükselişini devam ettirip geleneksel reklamlara oranla genel pazardaki payını artırıyor.

ABD'yi ve dünyayı biraz geriden takip ettiğimize göre ülkemizdeki reklam sektörünün geleceğini kestirmek de çok zor olmasa gerek. Hala ülkemizde online reklamların pazardaki payı çok küçük olsa da geleceğinin parlak olacağı kesin.

22 Mart 2009 Pazar

IBM, Sun Microsystems'a Talip Oldu!

Yine bugün BusinessWeek'teki teknoloji şirketleriyle ilgili haberlere göz gezdirirken ilgimi çeken önemli birşey gördüm. IBM, Sun Microsystems'ı satın almak için 6.5 milyar doları gözden çıkarmış; ki bu da hisse senetlerinin piyasadaki değerlerine bakılınca hesaplanan şirket değerinin iki katına yaklaşıyor. -- Keşke param olsaydı da Sun hissesi alsaydım tabi şimdi:) -- IBM eğer bu alımı gerçekleştirirse elini cloud computing tarafında güçlendireceğine inanıyor. Sun, IBM'e yazılım konusunda büyük teknoloji sağlamanın yanında piyasadaki en iyi bilim adamları ve mühendislerden bir kısmını da bünyesinde barındırıyor. Söylenene göre telekomünikasyon ve devlet projeleri konusunda da büyük katkıları olabilir. Ancak en önemli katkılardan biri IBM'in, Facebok ve Youtube gibi devasa ölçekte müşteri kitlelerine hitabeden ve bulut üzerinde çalışan servislere, müşteri şirketler adına ev sahipliği yapabilecek ki bu da server tarafında büyük bir güç elde edebileceğini gösteriyor. Küçük bir şirketin ayda 100-200 dolar verip ayrılmış bir server kullanması yerine benzer bir hizmeti bulut platformlarını kullanarak 10 dolara getireceği belirtiliyor, bu da cloud computingi çekici yapan etkenler arasında. Araştırmalara göre halen şirketlerin büyük kısmı gelecekle ilgili IT politikalarında cloud computing'e önem veriyor.

Microsoft, Live Search'ün üstüne Kumo (!) mu getiriyor?

Bugün Businessweek'te Microsoft Ceo'su Steve Ballmer'in bir ropörtajını inceledim. Microsoft'un, Yahoo'ya ilgisinin hala devam ettiğinden ve bunun Yahoo'nun teknolojisinden değil de müşteri ağından dolayı olduğundan bahsediyordu. Ayrıca iPhone'a da insanların bu krizde yanlızca bir marka amblemi için bu kadar para vermesini anlamsız bulduğunu ve iPhone'un başarısız olacağından bahsediyordu. Aslında iPhone'un hala pazar payını artırdığını düşünürsek çok da tatmin edici bir açıklama olmadı bana göre. Zaten piyasaya çıkışından önce de yapılan benzer öngörülerin başarısız olduğunu gördük.

Ropörtaj da ilgimi çeken bir diğer konu da Steve Ballmer'in hakkında pek fazla bilgi vermediği Microsoft'un yeni arama motoru Kumo idi. Ballmer şaka ile karışık şekilde kumo'nun gerçekten bir anlama gelip gelmediğini bilmiyorum dese de, Japonca'da bulut anlamına geldiği için bu ismin kullanıldığı söyleniyor. Cloud computing konusuna en büyük yatırımı yapan firmalardan biri olan Microsoft için şaşırtıcı olmasa gerek. Kumo ile gelecek en önemli özellik arama sonuçlarının kategorize edilmesi olacakmış. Bir de sanırım biraz semantikleştirmeye çalışılan bir arama motoru. Kumo, Google'un tahtını sallayacak mı bekleyip göreceğiz. Ama Yahoo'nun Search Executive'u Sean Suchter'i de Silicon Valley Search Technology Center'ın başına atayan Microsoft'ta arama motoru konusunda gerçekten büyük atılımlar olduğu ortada.

Şu an Kumo.com' a girdiğimizde karşımıza boş bir sayfa çıkıyor, yani dış kullanıcılara açık değil henüz. Ancak Microsoft içinde çalışanlara test amacıyla açılmış durumda. Piyasaya ne zaman açılacağı ise henüz kesinleşmiş değil. Gelişmelere göre Live Search'ü de esgeçip Kumo'ya yönelmek de senaryoları arasında gibi görünüyor. Bu arada Kumo'nun adının da değiştirilebileceği belirtiliyor.